Epitelyal over kanserleri, yumurtalıkların yüzeyindeki epitelyal hücrelerden köken alır ve en yaygın over kanseri türüdür. Epitelyal hücreler, organların yüzeyini kaplayan ve koruyan hücrelerdir. Epitelyal over kanserleri genellikle yumurtalığın dış tabakasında başlar ve sıklıkla ilerleyici ve yayılma potansiyeli yüksek kanserlerdir.
Epitelyal over kanserlerinin birkaç türü bulunur. Seröz karsinom, en yaygın türdür ve genellikle sıvı dolu kistler oluşturur. Bu tür kanserler genellikle agresif olabilir ve hızla yayılma eğilimindedir. Müsinöz karsinom, müsin üreten hücrelerden köken alır ve büyük kistler oluşturabilir. Endometrioid karsinom ise yumurtalıklardaki endometrial hücrelerden gelişir ve genellikle endometriozis ile ilişkilidir. Kötü differansiye karsinomlar ise çok agresif olup, genellikle ileri evrede teşhis edilir. Brenner tümörleri nadir görülen ve genellikle iyi huylu olabilen bir türdür.
Epitelyal over kanserlerinin belirtileri genellikle erken aşamalarda belirgin olmayabilir. Hastalar, karın veya pelvik bölgede şişlik, ağrı ve rahatsızlık gibi semptomlar yaşayabilir. Şişkinlik, gaz problemleri, iştah kaybı, kilo kaybı, yorgunluk ve sık idrara çıkma gibi diğer belirtiler de görülebilir.
Teşhis genellikle fiziksel muayene, görüntüleme testleri (ultrasonografi, BT, MRG) ve CA-125 gibi kan testleriyle yapılır. Biyopsi, şüpheli dokudan örnek alınarak kanser tanısını doğrulamak için kullanılır.
Tedavi genellikle cerrahi, kemoterapi, ve bazen radyoterapiyi içerir. Cerrahi, kanserli yumurtalıkların ve çevre dokuların çıkarılmasını kapsar. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmeyi veya büyümelerini durdurmayı hedefler. Radyoterapi ise genellikle daha az kullanılır. Ayrıca, hedeflenmiş tedavi ve immünoterapiler de uygulanabilir.
Tedavi sonrası düzenli takipler, kanserin tekrarını veya ilerlemesini izlemek için önemlidir. Bu takipler, genellikle fiziksel muayeneler, kan testleri ve görüntüleme testlerini içerir. Epitelyal over kanserleri, erken teşhis ve uygun tedavi ile yönetilebilir, ancak genellikle sürekli izleme ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir.